Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi » Makale » Askeri Yargı ve Askeri Vesayet
İdari yargı mahkemelerinin yüksek yargı organı Danıştay’dır. Taraflardan birinin tüketici olduğu davalara bakmakla görevlidir. Bu tip mahkemelerde özel dava şartı olarak arabuluculuk kurumu bulunur. Tüketicilerin, tüketici mahkemesinde açacağı davalar harçtan muaftır. Türkiye Raporu olarak Seçim Takvimini ve 2018 Genel Seçim Sürecini kaleme aldık. Şimdi de 2023 genel seçimleri ve cumhurbaşkanı seçimine sadece bir haftanın kaldığı bu günlerde, cumhurbaşkanının ve yardımcılarının en önemli görev ve yetkilerini araştırdık. Anayasamıza göre her birinin görev alanı farklı olan yüksek yargı kurumlarımız arasındaki ihtilafı gidermek mecburiyetindeyiz. Hem Anayasa hem yasa düzeyinde çalışması gereken daha pek çok husus olduğunun farkındayız. Eylül 2018’de MİT TIR’larının durdurulması görüntülerini eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a verdiği iddiasıyla 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay’da onanan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş, Berberoğlu hakkında yeniden yargılama kararı verilmişti. Ancak karar uygulanmayınca Berberoğlu’nun avukatları ikinci kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak durumunda kalmıştı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle Hakimler Savcılar Kurulu’nun altı üyesini atama yetkisi Cumhurbaşkanı’na, kalan yedi üyesini atama yetkisi ise Meclis’e verildi.
Mahkemenin 2020 raporuna göre, Türkiye en çok, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “özgürlük ve güvenlik”, “ifade özgürlüğü” ve “adil yargılanmayı” düzenleyen maddelerinden yargılanarak ceza aldı. Türkiye hakkında verilen 97 karardan 85’inde ihlal kararı verildi. Bunlardan 31’i ifade özgürlüğünü düzenleyen 10’uncu maddeyi ihlalden alındı. Adil yargılanma hakkını ihlalden 21, güvenlik ve özgürlük hakkını ihlalden de 16 karar alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016’da Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği tahliye kararı için “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” ifadelerini kullanmıştı. Ancak, meclis kararı ile alınacak bir konu, kanunla düzenlenebilir. Maddesine göre, “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Yasama yetkisinin asliliği, yasama organının bir konuya ilişkin doğrudan doğruya, araya başka bir işlem girmesine gerek duymaksızın kanun çıkarabilmesi anlamına gelmektedir10. Yasama organının bir konuya ilişkin kanun çıkarabilmesi için, o konunun Anayasada veya bir başka yerde düzenlenmesine gerek yoktur.
Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarının, doğrudan Anayasa Mahkemesi yerine Adalet Bakanlığı’nda kurulacak tazminat komisyonu tarafından karara bağlanması öngörülüyor. Yargının siyasallaştığı kaygılarının arttığı dönemde iktidar ise reform paketlerini hayata geçirmeyi sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 30 Mayıs 2019’da açıklanan Yargı Reformu Stratejisi kapsamında hazırlanan 4. İnsan Hakları Eylem Planı da 2 Mart’ta kamuoyuna duyurulmuştu. Ancak eylem planı sonrasında hak ihlallerinin devam etmesi soru işaretleri yaratıyor. AKP’nin OHAL uygulamalarını üç yıl uzatan torba yasa teklifine ise itirazlar sürüyor. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Yargı; devletin egemenlik yetkisinden aldığı meşruiyet ile ve onun adına hukuku yorumlayan ve hukuk kurallarını uygulayan organdır. İlk derece idari yargı mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinden oluşur. Çetinkol’a göre yasadışı paribahis ve kumar oynayan ve oynatanların sayısında Covid 19 pandemisi sonrası artış yaşandı.
Devlet başkanları ve dışişleri bakanları bakımından tanınan yargı bağışıklığından feragat edilebileceği kabul edilmektedir. Yabancı devletin yargı bağışıklığının tanzimi bakımından, Avrupa Konseyi çerçevesinde, 1972 tarihli “Devletin Yargı Bağışıklığına Dair Sözleşme” kabul edilmiş, ancak bahsi geçen sözleşme, işbu çalışmanın düzenlenme tarihinde henüz Türkiye tarafından onaylanmamıştır. Yargı Organı Türkiye’de yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelere bırakılmıştır. Mahkemeler bağımsız ve tarafsız olmak zorundadır. Bireyler arasındaki anlaşmazlıkları çözmekle görevlidir. Türkiye’deki yargı kolları; anayasa yargısı, adli yargı, idari yargı ve diğer mahkemeler şeklinde belirlenmiştir.
Adli ve idari yargı arasında çıkacak olan görev uyuşmazlıklarının karara bağlandığı yüksek mahkemedir. Uyuşmazlık mahkemesinde 1 başkan vardır ki başkanı Anayasa Mahkemesi kendi içinden 4 yıllığına seçer ve süresi biten tekrar seçilebilir. 12 üyesi vardır, 6 asil 6 yedek şeklinde 3 asil 3 yedek Yargıtay’dan, 3 asil 3 yedek şeklinde Danıştay’tan üye gelir. Üyelerin de görev süresi 4 yıldır ve süresi biten yeniden seçilebilir. Şekil bakımından denetim kanunlarda son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme sadece Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir.
Öte yandan, yabancı devlet aleyhinde ilamsız icra yolunun takip edilemeyeceği yönünde İİK m. Bu kapsamda, Türkiye mahkemelerince verilen kararlar ancak ülke sınırları içerisinde icra ve infaz edilebilirken; bunun mefhum-u muhalifinden, yabancı mahkemelerce verilen kararların ülke sınırları içerisinde, istisnalar hariç olmak üzere, icrası ve infazının mümkün olmadığı kabul edilmektedir. Öte yandan, kişi bakımından yabancı veya vatandaş olmasından bağımsız olarak, kural olarak, Türkiye Cumhuriyeti ile hukuki ilişkisi bulunan her şahsın, yargı hakkı kapsamında kaldığını belirtmek mümkündür. Askerî mahkemelerin görevi Türkiye Cumhuriyeti Anayası’nın 145. Askerî ceza mahkemeleri ile ilgili 2010 tarihinde yapılan anayasa değişikliğiyle askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri, asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlediği suçlara bakmakla görevlidir. Yargı bağışıklığı kapsamında olan ve bundan istifade etme olanağı bulunan diplomatik temsilcinin bizzat kendisi tarafından yargı yoluna başvurulmuş olması ihtimalinde, diplomatik temsilci tarafından dava içerisinde yargı bağışıklığını, davanın esasına ilişkin bir iddia karşısında öne sürmesi, DİHVS m. Dışişleri bakanlarının ise diplomatik personele ilişkin, DİHVS’de tanzim edilen yargısal bağışıklıktan yararlanacağı kabul edilmektedir. Nitekim, dışişleri bakanlarının sahip olduğu bağışıklık, diplomatik misyon şefinden farklı olarak, yalnızca bunu kabul eden ülkede değil, tüm dünya genelinde geçerli olduğu ve bu nedenle kapsamın daha geniş olduğu değerlendirilmektedir.
- 24 Haziran’daki cumhurbaşkanlığı seçimini Recep Tayyip Erdoğan kazandı.
- Kara paranın farklı hesaplara bölünerek gizlenmesi, borçlu oyunculardan para tahsilatı ve benzeri pek çok yasadışı uygulama, çeteleşmeyi de beraberinde getiriyor.
- Örneğin bir ceza davasında ömür boyu hapis isterken (Tez), zanlının avukatı müvekkilinin suçsuz olduğunu öne sürerek beraatini isteyebilir (Antitez).
31/2 uyarınca diplomatik temsilcinin tanıklık yapma zorunluluğunun bulunmadığı düzenlenmektedir. 37 uyarınca, temsilcinin, görevleri ile ilgili olmak kaydıyla, idari ve teknik personeli ile bunların Türk vatandaşı olmayan, sürekli olarak Türkiye’de yerleşik olmayan ve birlikte oturan aile üyelerinin de yargı bağışıklığından faydalanacağı ifade edilmektedir. Yargı hakkının istisnası niteliğinde bulunan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (“AİHS”) m. İdari yargı mahkemeleri idari yargının konusunu oluşturan davaları görür. İdari yargının adli yargıdan en önemli farkı, uyuşmazlıkta en azından bir tarafın yetkisini kamu hukukundan alan devlet organlarından biri olmasıdır. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 8. Maddesine göre ceza mahkemeleri, asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemelerinden oluşur. 2004 yılında çıkarılan 5092 sayılı kanunla birlikte daha önceleri icra tetkik mercii olarak adlandırılan bu makamın adı icra mahkemesi olarak değiştirilmiştir.
Anayasaya göre bu yetki yalnızca, Cumhurbaşkanı ile yardımcılarının başında bulunduğu Bakanlar Kuruluna aittir. Bağımsız mahkemeler ise yasaların işleyişinden sorumludur. Yargı ayrıca uyuşmazlıkların çözümü için bir işleyiş de sağlar. Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir. Asker kişilerin Disiplin suçu adı verilen suçlarına bakmakla görevli mahkemelerdir. Bir başkan, ikisi üye olmak üzere üç subaydan oluşur.
Hükümetin doğrudan doğruya yargıyı sopa gibi kullandığını ifade eden Durakoğlu, “Mesela Gezi Davası da toplantı ve gösteri yürüyüşlerine bir meydan okumadır. Cumhuriyet davası açıldığında ya da Sözcü davası açıldığı zamanda Türkiye’de bir merkez medya vardı, şimdi yok” diyor. 2014 yılında Danıştay’ın kuruluş yıl dönümü töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında düğmesi olmayan cübbesinin önünü iliklemeye çalıştığı için tepki gören Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, 2017’de yeniden başkan seçildi. Güngör son olarak Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanlığı’na atandı. Güngör’ün kızı ise hakimlik mesleğinde bir gün kıdem aldıktan sonra Yargıtay’da tetkik hâkimi yapıldı. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra darbe girişimiyle doğrudan ya da dolaylı olarak suçlanan binlerce kişi gözaltına alıp tutuklanırken yüzlerce de dava açıldı. CHP, darbe girişiminin birinci yıl dönümünde yayınladığı raporda 169 bin 13 kişi hakkında adli işlem yapıldığını açıkladı. Bu değişiklikler, yargının tarafsızlığını yitirip araçsallaştığı kaygısıyla toplumda yargıya duyulan güvenin giderek azaldığı bir süreci beraberinde getirdi. Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimi ve OHAL sürecinin ardından gelen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yargının bağımsızlığı konusunda soru işaretlerinin arttığı ve yargıya güvenin azaldığı bir süreç yaşıyor. Cumhurbaşkanı, Türkiye’de de yürütmenin başıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nde her 5 yılda bir yapılan TBMM ve Cumhurbaşkanı seçimiyle belirlenir. Yürütme, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından hazırlanan yasaların yürürlüğe konması demektir.